Çarşamba, Aralık 17, 2025

Tilki ile Üzüm Saatleri

Sabır, zaman ve farkındalık üzerine kurulu, tilkinin bekleyerek öğrendiği anlamlı bir masal.

Bir zamanlar üzüm veren ama meyvesini yalnızca belli saatlerde görünür kılan garip bir bağ vardı. Gündüz bakanlar, kuru dallardan başka bir şey görmezdi. Ama akşamüstü güneş eğildiğinde, dalların arasında mor saatler gibi asılı üzümler belirirdi.

Bu bağı ilk fark eden bir tilkiydi.

Tilki aç değildi. Asıl derdi, her şeyi bildiğini sanmasıydı. Ormanda neyin ne zaman olacağını hep önceden tahmin ederdi. Ta ki bu bağa kadar.

Akşamüstü üzümleri gördü. Tam yaklaşırken güneş bulutun arkasına girdi ve üzümler kayboldu.

Tilki durdu.

“Demek ki mesele yükseklik değil,” dedi.
“Zaman.”

Ertesi gün erken geldi. Yoktu.
Geç geldi. Yine yoktu.
Her seferinde biraz geç ya da biraz erken oluyordu.

Üçüncü gün sinirlendi.

“Üzüm dediğin beklenmez,” diye bağırdı.
“Ya vardır ya yoktur.”

Bağ cevap vermedi. Çünkü bu bağ konuşmazdı; öğretirdi.

Tilki sonunda yoruldu. Bir taşın üzerine oturdu. Hiçbir şey yapmadan bekledi. Ne hesapladı ne planladı.

Güneş eğildi. Rüzgâr durdu.

Üzümler ortaya çıktı.

Ama bu kez tilki zıplamadı.

Şaşırdı.

“İstediğim anda neden istemiyorum?” diye düşündü.

O an anladı:
Bazı şeyler elde edilince değil, kaçırılmayınca anlam kazanırdı.

Tilki bağdan üzüm yemeden ayrıldı. Ama artık ne zaman bir şeyi kaçırsa, kendine şunu sorardı:

“Gerçekten mi geç kaldım, yoksa henüz ben mi erkenim?”

O günden sonra tilki daha az acele etti.
Ve ormanda acele etmeyenlerin, en az pişman olanlar olduğunu herkes gördü.

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir:  Gargamel’in Tuzaklarla Dolu Ormanı
Benzer Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz