Perşembe, Ekim 2, 2025
Ana SayfaYaşa Göre5-6 Yaş MasallarıKeloğlan ve Cadı’nın Laneti

Keloğlan ve Cadı’nın Laneti

Keloğlan, köyünü kurtarmak için cadının lanetini bozacak üç büyülü şeyi arıyor.

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok uzak diyarlarda Keloğlan’ın yaşadığı küçük bir köy varmış. Keloğlan her zamanki gibi gündüzleri tarlada çalışır, akşam olunca da annesiyle sohbet edermiş. Ama bir gün köyde tuhaf şeyler olmaya başlamış…

İnekler süt vermez olmuş, kuyular kurumuş, çocuklar durduk yere ağlamaya başlamış. Köylüler ne yapacaklarını bilememiş. Sonunda yaşlı köy bilgesi, bastonunu yere vurmuş:

— Bu bir lanettir! Karaorman’ın derinliklerinde yaşayan Gölge Cadısı uyanmış olmalı!

Herkes sus pus olmuş. Bu cadı, yüz yıl önce köyü lanetlemiş ama köy halkı bir yolunu bulup onu uyutmuş. Şimdi ise uyanmıştı…

Keloğlan, annesine dönüp:

— Ana, köy böyle perişanken oturacak mıyız? Gidip bu laneti bozacağım! demiş.

Annesi gözyaşlarıyla:

— Oğlum, o cadı öyle kolay kolay alt edilemez. Kafanı kullan ama kalbini de dinlemeyi unutma! demiş.

Keloğlan azığını almış, sopasını omzuna koymuş ve Karaorman’a doğru yola koyulmuş.

Yol uzun, orman karanlıkmış. Keloğlan bir dere kenarında mola vermiş. Tam ekmeğini çıkaracakken bir kurbağa konuşmuş:

— Ey yolcu, bir lokma ekmeğini benimle paylaşırsan sana bir sır veririm.

Keloğlan gülümsemiş ve ekmeğini paylaşmış. Kurbağa kulağına eğilip:

— Cadının lanetini bozmak için üç şeyi bulmalısın: Bir ayna kadar berrak su, bir çocuk kahkahası ve bir damla öz sevgi.

Keloğlan hemen yola koyulmuş. Önce dağın tepesindeki buzul gölünden bir şişe su almış. Sonra yolda ağlayan bir çocuğa fıkralar anlatıp onu güldürmüş ve kahkahasını küçük bir şişeye doldurmuş. Son olarak, yüreğini dinlemiş ve annesini ne kadar sevdiğini düşününce gözlerinden bir damla yaş süzülmüş – bu gözyaşını da almış.

Sonunda cadının yaşadığı kulübeye varmış. Kapı kendiliğinden açılmış. Cadı, kambur sırtıyla ve bembeyaz saçlarıyla karşısına çıkmış:

Çocuklarımızın İlgisini Çekebilir:  Keloğlan ve Ay Kız: Ay Işığındaki Sır

— Neden geldin buraya, küçük kel çocuk? diye tıslayarak sormuş.

Keloğlan cesaretle cevap vermiş:

— Lanetini bozmak için!

Cadı kahkahalarla gülmüş:

— O zaman getirdin mi gerekenleri?

Keloğlan üç şişeyi sırayla çıkarmış. Cadı, gözleri fal taşı gibi açılmış. O anda gökyüzü çatlamış gibi bir gürleme olmuş ve kulübe sarsılmış.

Cadı birden yaşlanmaya, küçülmeye başlamış. Laneti kuran güç, sevgiyle, saflıkla ve neşeyle çözülmüş. Geriye sadece yaşlı, pişman bir kadın kalmış.

— Yüz yıldır kalbim taş gibiydi… dedi kadın. Senin saf niyetinle yumuşadı. Teşekkür ederim, Keloğlan…

Cadı lanetini geri almış. Ağaçlar yeşermiş, sular gürül gürül akmış, inekler süt vermeye başlamış.

Keloğlan köyüne döndüğünde herkes onu kucaklamış. Annesi gözyaşları içinde:

— Benim cesur oğlum! demiş.

Ve o günden sonra Keloğlan’ın adı sadece köyde değil, bütün diyarlarda “kalbiyle savaşan kahraman” olarak anılmış.


Gökten üç elma düşmüş:
Biri bu masalı yazana,
Biri okuyan sana,
Biri de kalbini asla kaybetmeyenlere!

Benzer Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz