Kayıp Renkler Ülkesi

Bir varmış, bir yokmuş… Renkler Ülkesi adında çok uzaklarda rengârenk bir ülke varmış. Bu ülkede gökyüzü sadece mavi değil, aynı zamanda mor, turuncu ve yeşilin tonlarında parıldarmış. Çiçekler her mevsim açar, ağaçlar şarkı söyler, kuşlar ise melodilerle haberleşirmiş. Bu ülkenin en güzel yanı ise, herkesin birbirine yardım etmesi ve sevgiyi paylaşmasıymış.

Bu ülkede küçük bir çocuk yaşarmış: adı Minik Mira. Mira, çok meraklı ve öğrenmeye hevesli bir kızmış. Her sabah erken kalkar, çantasını alır ve ülkenin dört bir yanını keşfe çıkarmış. En yakın arkadaşı ise konuşan bir kitap olan Bilge Kitap’mış. Bu kitap sadece masallar anlatmakla kalmaz, aynı zamanda öğütler verir, soruları yanıtlar ve rehberlik edermiş.

Bir sabah Mira, uyandığında dışarının solgun olduğunu fark etmiş. Çiçekler solmuş, gökyüzü griye dönmüş, kuşlar sessizleşmiş. Hemen Bilge Kitap’a koşmuş.

— “Ne oldu böyle? Renklerimiz nereye gitti?” diye sormuş kaygıyla.

Bilge Kitap, sayfalarını hızlıca çevirmiş ve duraksayarak demiş ki:

— “Kötü kalpli Karartı Bulutu, Renkler Ülkesi’nin sevgisini çalmış. Sevgi olmazsa renkler de kaybolur. Sadece cesaret, bilgelik ve iyilikle geri getirilebilir.”

Mira, hiç düşünmeden “Hadi yola çıkalım!” demiş.

Yollar uzun, engeller zorluymuş ama Mira yılmamış. İlk durağı Sessiz Orman olmuş. Burada tüm hayvanlar susmuş, oyun oynamayı bırakmış. Mira, sessizce bekleyen küçük bir sincabın yanına gitmiş.

— “Neden bu kadar üzgünsün?” demiş Mira.

Sincap cevaplamış: “Kimse kimseyle konuşmuyor artık. Herkes içine kapanmış.”

Mira hemen kolları sıvamış. Onlara eski oyunlarını hatırlatmış, birlikte şarkı söylemişler, kahkahalar yükselmiş. Orman yeniden canlanmış ve bir tutam renk geri gelmiş. Mira’nın çantasındaki sihirli pusula, biraz parlamış.

Sonraki durak Bilmece Gölü’ymüş. Göl, karanlık bir sisi andırıyormuş. Geçmek için üç bilmeceyi çözmek gerekiyormuş.

Bilge Kitap, bilmeceleri okumuş:

  1. “Ne paylaşılırsa çoğalır?”
    — Mira hemen cevaplamış: “Sevgi!”
  2. “Gözle görülmez, elle tutulmaz ama herkes onu hisseder?”
    — Mira düşünmüş: “Dostluk!”
  3. “Ne verirsen sana daha fazlası döner?”
    — Bu zor olmuş ama Mira sonra gülümseyerek demiş: “İyilik.”

Bilmeceleri çözer çözmez göl parlamaya başlamış ve biraz daha renk ortaya çıkmış.

Son durak Karartı Dağı’ymış. Zirvede, Karartı Bulutu onları bekliyormuş. Mira, korkmadan karşısına geçmiş ve şöyle demiş:

— “Senin gücün korkudan geliyor ama biz korkmuyoruz. Sevgiyle geldik!”

Mira ve Bilge Kitap, yol boyunca topladıkları sevgiyi, dostluğu ve bilgeliği buluta göndermiş. Karartı Bulutu önce küçülmüş, sonra yok olmuş. Gökyüzü birdenbire maviye, kırmızıya, sarıya boyanmış. Tüm ülke ışıl ışıl parlamaya başlamış.

Renkler geri gelmişti.

Halk, Mira’ya ve Bilge Kitap’a minnettar kalmış. Mira ise sadece şöyle demiş:

— “Bunu hep birlikte başardık. Çünkü sevgi, paylaşınca büyür.”

O günden sonra, Renkler Ülkesi bir daha hiç solmamış. Çünkü herkes sevginin ve iyiliğin gücünü unutmamış.

Ve Mira? O hâlâ keşifteymiş. Belki bir gün senin kapını da çalar…

Gökkuşağının altında son bulmuş bu masal,
İyiliği seçen hep kazanır, unutma bu kural.

Benzer Masallar

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz