Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, dağların ardında, gökyüzüne uzanan ağaçların bulunduğu rengârenk bir orman varmış. Bu ormanın adı Renkli Ormanmış çünkü her ağacın yaprakları başka bir renkte açarmış: mor, turuncu, pembe, altın sarısı… Geceleri bile ışıldarlarmış.
Bu ormanda yaşayan tüm hayvanlar çok mutluymuş çünkü ormanın tam ortasında, çok özel bir ağaç varmış: Bilgi Ağacı. Bu ağaç konuşabilirmiş! Ne zaman biri ona bir soru sorsa, sabırla cevap verir, herkese bir şeyler öğretirmiş.
Bir gün, minik bir sincap olan Mino, Bilgi Ağacı’nın yanına koşarak gelmiş. Gözleri merakla parlıyormuş.
“Bilgi Ağacı! Neden bazı hayvanlar kış uykusuna yatar, bazıları yatmaz?” diye sormuş.
Bilgi Ağacı yapraklarını hafifçe sallamış ve demiş ki:
“Çok güzel bir soru sordun Mino. Bazı hayvanlar, mesela ayılar ve bazı sincaplar, kışın yiyecek bulmak zorlaştığı için vücutlarını dinlenmeye alır, daha az enerji harcarlar. Buna kış uykusu denir. Ama kuşlar gibi bazı hayvanlar sıcak ülkelere göç eder. Her canlının doğasına uygun bir çözümü vardır.”
Mino düşündükçe daha çok soru sormak istemiş. Ertesi gün yine gelmiş, bu sefer küçük bir tavşan olan Lila ile birlikte.
“Bilgi Ağacı,” demiş Lila, “Neden her gün dişlerimizi fırçalamalıyız?”
Bilgi Ağacı gülümsemiş, “Çünkü dişlerimiz yemek yedikten sonra kirlenir. Fırçalamazsak bakteriler çoğalır ve dişlerimiz çürür. Sağlıklı dişler, sağlıklı bir bedenin parçasıdır.”
Her gün başka bir hayvan gelip sorular sormaya başlamış:
– Kirpi Piko, neden kitap okumalıyız diye sormuş.
– Baykuş Nuna, zaman nasıl geçer diye merak etmiş.
– Tilki Tiko, arkadaşlık neden önemlidir diye danışmış.
Bilgi Ağacı her birine sabırla cevap vermiş. Ama bir gün, Bilgi Ağacı birazcık sessiz kalmış. Yaprakları hafifçe solmuş.
Orman halkı toplanmış. “Ne oldu Bilgi Ağacı? Neden konuşmuyorsun?” diye sormuşlar.
Bilgi Ağacı yavaşça demiş ki:
“Sevgili dostlarım, ben sizlere bilgiyi verdim. Ama bilgi, sadece öğrenmekle kalmaz, paylaşmakla büyür. Şimdi sıra sizde. Siz de başkalarına öğrendiklerinizi anlatın, onlara öğretin.”
Bunun üzerine hayvanlar bir karar almış. Ormanın ortasında bir Bilgi Günü düzenlemeye başlamışlar. Her hafta bir gün herkes öğrendiği yeni şeyleri diğerleriyle paylaşıyormuş. Mino, kış uykusunu anlatıyormuş; Lila, diş bakımını; Tiko, arkadaşlık üzerine oyunlar oynatıyormuş.
Zamanla Bilgi Ağacı yapraklarını tekrar canlandırmış. Renkler daha da parlak olmuş. Çünkü artık bilgi sadece bir ağaçta değil, tüm ormana yayılmış!
Ve o günden sonra Renkli Orman sadece güzel değil, bilge bir yer olarak da bilinmiş.
Gökten üç elma düşmüş:
Biri masalı okuyan çocuklara,
Biri bu masaldan bir şey öğrenenlere,
Diğeri de bilgiyi paylaşanlara…
