Bir varmış bir yokmuş… Uzak diyarlarda, sonsuz bir ormanın kenarında, Ay Dağı’nın eteklerinde kurulmuş Işıltı Krallığı varmış. Bu krallığın en değerli hazinesi ne altınlarıymış ne de sarayları. En kıymetli varlığı, güzel mi güzel, zarif mi zarif Prenses Alina’ymış.
Prenses Alina’nın bir sırrı varmış: Her dolunay gecesi, saraydan gizlice çıkar, göl kenarındaki çayırlıkta ay ışığıyla dans edermiş. Ay ışığı onu öyle severmiş ki her adımını yumuşak bir parıltıyla sarar, yıldızlar bile dansına tempo tutarmış.
Ancak kimse bu sırrı bilmezmiş. Çünkü Alina’nın büyülü dansı sadece ayla paylaşılacak kadar özelmiş.
Günlerden bir gün, karanlık ormanların ötesinden gelen uğursuz bir sis krallığın üstünü kaplamış. Güneş parlamaz, çiçekler açmaz, kuşlar ötmez olmuş. Krallık halkı endişeyle toplanıp kraldan yardım istemiş.
Kral, tüm bilge kişileri, büyücüleri ve savaşçıları toplamış ama hiçbiri bu lanetli sisi kaldıramamış. İşte o zaman, Prenses Alina içten bir cesaretle babasının huzuruna çıkmış:
“Baba, bu sisin ışıkla çözülmesi gerektiğini hissediyorum. Belki de ay ışığı yardımcı olabilir. Lütfen bana izin ver.”
Kral önce çok endişelenmiş ama kızının gözlerindeki kararlılığı görünce başını sallamış.
O gece dolunay gökyüzüne yükseldiğinde Alina, en sevdiği gümüş elbisesini giymiş ve göl kenarındaki çayıra gitmiş. Ancak bu kez yalnız değilmiş. Sis, ay ışığını engellemeye çalışıyormuş.
Alina gözlerini kapatmış, derin bir nefes almış ve dans etmeye başlamış. Ay ışığı bulutların arasından sıyrılıp onun etrafında dolanmış. Her dönüşünde sis biraz daha gerilemiş. Alina’nın adımları hızlandıkça gökyüzü aydınlanmış, karanlık çöküp kaçmaya başlamış.
Sabaha karşı, sis tamamen dağılmış. Güneş yeniden doğmuş, çiçekler uyanmış, kuşlar şarkılarına devam etmiş.
Krallık halkı, prensesin dansına şahit olmasa da mucizeyi hissetmiş. O günden sonra her dolunay gecesi gökyüzü daha bir parlak olmuş, ay ışığı Işıltı Krallığı’nı hep daha bir sevgiyle sarmış.
Prenses Alina ise hâlâ her dolunay gecesi dans eder ama artık sadece ayla değil, umutla ve cesaretle de el ele…
Ve masal burada sona ermiş. Ay ışığı hâlâ o çayırlıkta parlıyorsa, Prenses Alina hâlâ dans ediyor demektir.
Daha fazla uyku masalı okuyun: Uyku Masalları
