Masal Oku

Masal, kalbini kapatıp ülkesini sonsuz kışa mahkûm eden Karlar Kraliçesi Elira’yı ve cesur bir köy kızı olan Liva’yı anlatır. Liva, köyünü kurtarmak için zorlu bir yolculuğa çıkar, kraliçeyle yüzleşir ve ona sevgi ve umutla yaklaşarak donmuş kalbini eritir. Böylece ülkeye yeniden mevsimler döner ve barış sağlanır.

Kırmızı Başlıklı Kız, hasta olan büyükannesine yiyecek götürmek için ormana gider. Yolda karşılaştığı kurnaz bir kurt, onu oyalayıp önce büyükannenin evine giderek büyükanneni yutar ve kılık değiştirir. Kırmızı Başlıklı Kız gelince onu da yutmak ister. Neyse ki oradan geçen bir avcı yetişir, kurdu durdurur ve büyükannesiyle birlikte kızı kurtarır. Masal, Kırmızı Başlıklı Kız’ın bir daha asla yoldan sapmamasıyla sona erer.

Mert, küçük bir kasabada yaşayan ve basketbolcu olma hayali kuran bir çocuktur. Herkes onun bu hayaline ulaşamayacağını düşünse de, Mert inancını kaybetmeden her gün çalışır. Kasabada düzenlenen bir turnuvada yeteneğini gösterir ve büyük bir takıma seçilir. Mert, hayallerinin peşinden gittiği için başarıya ulaşır ve diğer çocuklara ilham verir.

Kralın saray bahçesindeki altın elmalar her yıl çalınır. Keloğlan, hırsızı bulmak için yola çıkar. Gece bahçede nöbet tutarken, altın tüylü bir kuşun elmaları çaldığını görür ve bir tüyünü koparır. Kuşu takip ederek uzak diyarlara gider, birçok engeli aşar. Kuşun elmaları yavrusunu beslemek için çaldığını öğrenince onunla anlaşır. Saraya kuşla döner, dürüstlüğü ve cesareti sayesinde kralın kızıyla evlenir ve mutlu bir hayat sürer.

Pamuk Prenses, güzelliğiyle üvey annesi kötü kalpli kraliçeyi kıskandırır. Kraliçe ondan kurtulmak ister, ama Pamuk Prenses ormanda yedi cücelerle karşılaşır ve onlarla yaşamaya başlar. Kraliçe, zehirli bir elma ile Pamuk Prenses’i kandırır ve onu derin bir uykuya sokar. Sonunda bir prens Pamuk Prenses’i öperek uyandırır ve ikisi mutlu bir şekilde yaşamaya başlarlar.

Keloğlan, padişahın duyurduğu üç zor soruyu doğru cevaplayarak zekâsını kanıtlar. Sorular “Dünyada en hızlı şey, en değerli şey ve padişahın o anda ne düşündüğüdür.” Keloğlan’ın verdiği akıllıca cevaplar sayesinde padişah onu ödüllendirir; hazineler verir ve kızını onunla evlendirir. Keloğlan da halkı seven, adaletli birisi olarak sarayda yaşamaya başlar.

Renkler Ülkesi’nde bir sabah renkler kaybolur ve her yer griye döner. Meraklı ve cesur bir kız olan Minik Mira, konuşan arkadaşı Bilge Kitap ile birlikte renkleri geri getirmek için yola çıkar. Sevgi, dostluk ve bilgelik arayışıyla Sessiz Orman ve Bilmece Gölü gibi zorlu durakları aşar. Sonunda Karartı Dağı’na ulaşır ve kötülüğü iyilikle yener. Ülkenin renkleri geri gelir, çünkü Mira herkese sevginin, paylaşmanın ve iyiliğin gücünü hatırlatır. Masalın mesajı: Sevgi ve iyilik, karanlığı bile aydınlatır.

Kel Oğlan ve Bilgelik Ağacı masalında, zeki ama fakir bir delikanlı olan Kel Oğlan, Bilgelik Ağacı’nın meyvesini bulmak için zorlu bilmecelerle dolu bir ormana gider. Üç bilmeceyi aklı ve mantığıyla çözer, ağaca ulaşır ama sadece bir meyve alır. Diğerlerini başkalarına bırakır. Köye döndüğünde ödülü kabul etmez, çocuklar için okul yapılmasını ister. Masal, bilginin paylaşarak çoğaldığını ve iyiliğin her zaman kazanacağını anlatır.

Minik Kaplumbağa Tospik, hızlı olmak isteyen ama sabırsız bir kaplumbağadır. Bilge baykuş ona Sabır Ağacı'nı bulmasını söyler. Ancak yolda yardıma ihtiyacı olan canlılara yardım etmeden geçer. Sabır Ağacı’nı bulamaz ve üzülerek geri döner. Bilgeç, sabrın sadece beklemek değil, başkalarına yardım etmek ve doğru olanı yapmak olduğunu anlatır. Tospik bunu anlar, yardımlaşır ve sonunda Sabır Ağacı’nı bulur. Gerçek sabrı öğrenerek güçlü ve bilge bir kaplumbağa olur.

Doğayı seven Lina ve teknoloji meraklısı Arda, sihirli bir taş sayesinde Mavi Gezegen’e ışınlanır. Burada, çevre sorunlarıyla baş etmeye çalışırlar: gölü temizler, ormanı canlandırır ve insanlara doğayı korumaları için mesaj iletirler. Eve döndüklerinde bir doğa kulübü kurarak öğrendiklerini paylaşırlar. Masal, iş birliği, çevre bilinci ve sorumluluk gibi değerleri vurgular.

Zeliş adında meraklı bir kız, bir sabah uyandığında tüm renklerin kaybolduğunu fark eder. Renkli Orman’da araştırma yaparken Bilge Baykuş’tan, doğanın dengesinin bozulduğu için renklerin kaybolduğunu öğrenir. Zeliş, arkadaşlarıyla birlikte ormanı temizler, ağaçları sular, hayvanlara yardım eder ve insanları bilinçlendirmek için bir panayır düzenler. Çabalarının sonucunda doğa iyileşir, renkler geri döner. Köy halkı doğayı korumaya söz verir. Masalın mesajı: Doğayı korumak, hayatı ve güzellikleri korumaktır.

Renkler Diyarı’nda bir sabah tüm renkler kaybolur. Küçük ve cesur bir kız olan Elif, konuşan tavşanı Pıtırcık ile birlikte renkleri geri getirmek için Dört Element Ormanına gider. Her bölgede (Toprak, Su, Ateş, Hava) doğanın zarar gördüğünü fark eder ve doğayı koruyarak dört renk kristalini toplar. Kristalleri Gökkuşağı Taşına yerleştirince renkler geri gelir. Elif, doğayı korumanın önemini herkese gösterir ve “Doğa Koruyucusu” ilan edilir.